6 Kasım 2013 Çarşamba

Ellora ve Acanta Mağaraları

Ellora
0
132
Embed

Ellora

Hindistan'daki Unesco tarafından Dünya Kültür Mirası olarak kabul edilmiş yerlerden Ellora Mağaraları, Maharashtra Eyaletinin kuzeyinde bulunan Aurangabad şehrine 30 kilometre mesafede, kayaya oyulmuş çok eski tapınaklardan oluşuyor.   Ajanta Mağaralarına oldukça yakın bir yerde olmalarına karşın aralarındaki iki önemli ciddi farktan ilki, Ajanta'daki resimler yerine, kaya kütlenin oyulması sırasında yapılmış heykeller. İkincisi de, Ajanta sadece budist tapınakları olmasına rağmen burada hindu, budist ve jain tapınaklarının yanyana olması.
File:Kailash-pillar.jpg
Kuzey-güney doğrultusunda uzanan bir ana kayaya oyulmuşlar ve her iki baştakiler arasında iki kilometrelik bir mesafe var. Toplam 34 mağaranın 12'si Budist, 17'si Hindu, geri kalan 5'i de Jain tapınakları. Kronolojik olarak ilk önce MS 600-800 arasında budist mağaraları, MS 900 civarında hindu mağaraları, 800-1000 arasında da Jain mağaraları kazılıyor. Tapınak ve mağaraların en yukarıdan itibaren önce çatılarının, sonra kolonlarının ve içindeki heykellerin, sonra da tabanının kazıldığını gözardı etmemek gerekiyor.
File:Ellora Kailash temple Nataraj painted panel.jpg
Güneyden itibaren ilk 12 mağara, Budist mağaraları. Sadece 10 numaralı mağara bir tapınak, diğerleri ise rahiplerin kaldığı viharalar. 11 numaralı mağara ise üç katlı büyük bir manastır şeklinde. Önünde yine kayaya oyulmuş büyük bir avlu var. Burada da özellikle girişe göre en sağdaki odada bulunan kaya oyma heykeller gerçek bir şahaser. Ellora'daki en görkemli yapılar da hindu mağaraları ve ortada yer alan ki ana tapınak Kaisala. Hint kaya oyma sanatının en görkemli örneği. Tarihçilerin hesaplamalarına göre Tapınağın yapımında yedi bin işçinin çalıştığı ve yüz elli yılda tamamlandığı düşünülüyor. Atina'daki Pantheon tapınağını görenler için şöyle bir kıyaslama var. İki kat daha büyük ve 1,5 kat daha yüksek. Kaisala, Himalayalarda bir dağın ismi ve Hindu mitolojisinde Tanrı Şiva'nın evi olarak geçiyor. Ajanta ve Ellora'daki diğer mağaralardan önemli bir farkı, Tapınağın etrafında yine ana kayanın oyulması sonucu oluşturulmuş geniş bir avlu bulunması. Yapının en enteresan tarafı ise tek bir anakayanın oyularak inşa edilmiş oluşu. Hesaplamalara göre 200 bin ton kayanın keski ve çekiç ile kazılması sonucu ortaya çıkmış. Bazı arkeolog ve yazarlar, yapının Angkor Wat, Piramitler, Borobudur gibi gizemli bir yapı olduğunu, belki de uzaydan gelen ziyaretçiler tarafından yapıldığını yazarlar. Dünyada görülmesi gereken yapılardan biri de kuşkusuz bu muhteşem tapınak.
File:Ellora cave29 Shiva-Parvati-Ravana.jpg

Ajanta Mağaraları

Kökeni M.Ö 200′e kadar dayanan Ajanta Mağaraları Hindistan’ın Maharashtra bölgesinde Ajanta Dağlarının bazalt kayalar ile kaplı tepelerinde yer alır. Mağaralar doğal mağaralar değildir. Budist rahipler tarafından 29 farklı kaya bloğu oyularak oluşturulmuştur.
Mağaralarıjn oluşumu M.Ö. 200 ile M.S 600 yılları arasında olmuştur. Mağara tamamen Budha’ya adanmış olup duvarlarında Budha’nın yaşamı ile ilgili kesitler yer almaktadır. Her mağaranın içi olağanüstü güzellikte kabartmalardan, sütunlardan ve kubbeler ile süslenmiştir.
Budha’ya ait olan duvar resimleri Budha’nın günlük yaşantısından kesitler sunar. Ajanta mağaraları oldukça iyi muhafaza edilmiş ve zaman ve maddi fırsatınız uygun ise mutlaka görmeniz gereken yerlerin başında yer alıyor. Bu bölgeye yakın yerde bulunan Ellora mağaralarıda mükemmel bir şkilde günümüze kadar ulaşmıştır.
Ajanta Mağaraları Resimleri
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan
Ajanta - Hindistan

Hint Veda Toplumu

Vedalar
Veda Edebiyatı dörde  ayrılmaktadır:  1. Samhitalar 2. Brahmanalar 3. Aranyakalar 4. Upanişadlar
1-Saṃhitalar: Genelde mantralardan oluşur ve 4 bölüme ayrılır: 1. RigVeda 2. SamaVeda 3. YajurVeda 4. AtharvaVeda. Dinsel içerikli koleksiyonlardır. Yani ilahi, sihir, melodi ve kurban bilgisi ve bunların formüllerinin yer aldığı koleksiyonlarıdır. Saṃhitalar; Ṛigveda, Yacurveda, Samaveda ve Atharvaveda olmak üzere dört tanedir.
En eskisi Ṛigveda, en yeni tarihlisi ise “Atharvaveda‟dır.
Bu kitapların en önemlisi, 1028 ilahi ve 10 kitaptan oluşan Ṛigveda (İlahi Bilşisi) metinleridir. Ṛigveda’da adına ilahiler sunulmuş olan ya da adı geçen tanrılar, tanrıçalar ve aşağı yaratıklar, Hint mitolojisinin çekirdeğini oluşturur.
İlahileri “ṛshi”denilen ermişler meydana getirmiştir. Bize o zamanın kültür, inanç sistemi ve coğrafi durumu hakkında bilgi vermektedir. Bu ilahilerden; Ari ırkının İndus Nehri civarında yaşadıklarını, Arilerin Hindistan’ın yerlileri olan siyah derili Dasyularla çarpıştıklarını, sadece arpa ekiminden bahsedildiği için tarımın az da olsa önemli olduğunu, büyükbaş hayvan yetiştirdiklerini özellikle boğa, öküz, at beslediklerini ve inek sütünün başlıca besin olduğunu anlamaktayız.
İlahilerde Güneş, Ay veya Ateş tanrısına değil, bizzat Güneş, Ay ve ateşin kendisine yakarılmış ve bu doğal fenomenler Ṛigveda’da mitolojik figürlere dönüşmüştür.
İlahilerde bu inançlardan harekerle pek çok tanrı ve tanrıça adı sayılmaktadır. Sūrya (Güneş), Soma (Ay), Agni (Ateş), Dyaus (Gökyüzü), Marutlar (Fırtına Tanrıları), Vāyu (Rüzğâr), Āpas (Su), Ushas (Şafak) ve Pṛthivī (Yeryüzü tanrıları) bu tanrılardan bazılarıdır.
Bunların yanısıra İndra, Varuṇa, Mitra, Aditi, Vishṇu, Aşvinler, Rudra gibi tanrı ve tanrıçalar da karşımıza çıkmaktadır. Burada dikkat çeken nokta, tanrılara verilen sıfatların sonradan yeni tanrılar doğurmasıdır.
Örneğin “savitar” (soluk veren,hayat veren), “vivasvat” (parlayan) sıfatları güneşe verilirken daha sonra her biri ayrı Güneş tanrısı olmuştur. Zamana ve kabilelere göre tanrılar da çeşitlilik göstermiştir. Bununla birlikte dönemlere göre ciddi anlamda değişimler yaşanmıştır. Örneğin Asura, Hint-İran döneminde “tanrı ” olarak görülürken Vedik dönemde tanrıların düşmanları olarak ortaya çıkmıştır. Gök tanrısı Dyaus’un yerini aldığı iddia edilen ve Hintlilerin ulusal tanrısı olan İndra, Ṛigveda’nın oluştuğu dönemlerde halk savaşçı bir ulus olduğundan daha çok savaşçı yönüyle öne çıkan bir tanrı olmuştur. Daha sonra karakteri değişmiş ve gökyüzü tanrısı olarak karşımıza çıkmıştır. Savaş tanrısı ise önceleri İndra iken daha sonra Kārttikeya olarak karşımıza çıkmaktadır. Vs...
Vedik ilahileri oluşturan şairler bilinçli ya da bilinçsiz olarak büyük bir mitolojik sistem meydana getirmişlerdir
Yacurveda (Kurban Bilgisi); Siyah (Taittiriya Saṃhita) ve Beyaz (Vacasaneya Saṃhita) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. İkisi arasındaki en büyük fark, birincisinde sadece dualar bulunduğu halde ikincisinde duaların yanı sıra kurban törenlerinin yapılışına dair bilgilerin de yer almasıdır.
Beyaz Yacurveda’da bahsedilen en ünlü kurban törenleri; Soma kurbanı, Racasuya (Kralın şöreve başlamasıyla yapılan tören), Aşvamedha (at kurbanı), Purushamedha (insan kurbanı) ve Sarvamedha yani her şeyin kurbanıdır.
Samaveda (Melodi Bilgisi): kurban törenleri sırasında okunan duaların seslendirilişini açıklayan kitaptır. Purāṇalarda 1000 tane olduğu belirtilmesine rağmen günümüze kadar ulaşan Samaveda koleksiyonlarının sayısı sadece üçtür.
Samaveda; Hint kurban, sihir ve melodi tarihini ve özellikle Hint müzik tarihini yansıtması açısından oldukça değerlidir.
Atharvaveda (Büyü Bilgisi): en son yazılmasına rağmen, mitolojik açıdan
önem sırasına göre, Rigveda’dan sonra gelmektedir. Bu kitapta mutluluk ve mutsuzluk veren büyü formülleri sıralanmaktadır. Yirmi kitap ve yedi yüz otuz bir ilahiden oluşmaktadır ve eserin yedide biri Rigveda’dan alıntıdır